24 Aralık 2023 Pazar

Zeus'un Terazisi

 


Şafak sökerken Zeus, bütün tanrı ve tanrıçaları topladı Olimpos dağının tepesine, “Bu savaşa artık hiç kimse karışmayacak. Eğer sözümü dinlemeyen olursa, kim olursa olsun alır fırlatırım, yerin dibine sokarım, gün yüzü göremez. Hepiniz bir olsanız benimle boy ölçüşemezsiniz. Ne dünya kalır ne deniz ne bir şey” dedi. Herkes sus pus oldu şoke olmuşlardı. En sonunda Athena kalktı, babamız Zeus, biz elbette senin gücünü biliriz, sözünden çıkamayız ama bu Argosluların haline acıyoruz. Biraz onlara taktik versek de senin öfkenden koruyabilsek” dedi.

“Korkma çocuğum, ciddi söylemedim, ben senin için en iyisini isterim her zaman” dedi Zeus. Sonra atlarını arabaya koştu, üzerine altın savaş zırhını giydi, göklerden aşağıya yıldırım gibi indi. Atlarını otlamaları için saldı, çimeni yeşertti, sonra kendi tapınağının tepesine çıkıp tahtına oturdu.

Yunan kampında askerler kalkmış çabucak kahvaltı yapıp hazırlıklara girişmişti. Truva sokakları da hareketliydi, askerler hazırlandı, eşlerini çocuklarını korumak için savaşmak mecburiyetindeydiler. Truva’nın kapıları sonuna kadar açıldı, büyük bir uğultuyla ordu dışarı çıktı. Atlar, savaş arabaları ve piyade askerler.

Savaşın gürültüsü yeri göğü sarmıştı, birbirine çarpan kalkanlar kılıçlar atılan mızraklar, askerlerin çığlıkları, hayvan sesleri, yer kan gölüne dönmüştü. Ölen öleneydi. Vakit öğleyi bulduğunda, güneş en tepeye vardığında Zeus meşhur terazisini çıkardı. Kutsal altın terazinin bir kefesinde ölen Yunanlılar bir kefesinde ise Truvalılar vardı. Zeus teraziyi şöyle bir havaya kaldırdı, Yunan tarafı ağır bastı. Truva tarafı yukarı doğru kalktı.

O sırada Zeus müthiş bir gök gürlemesi gönderdi Argosluların üzerine. Hepsi korkudan dona kaldı, bembeyaz kesildiler. Sonra hepsi kaçtı. Meydanda sadece Nestor kaldı. O da kaçmak isterdi ama Paris atını vurmuştu. Diğer at panik oldu. Ölen atın dizginlerini kılıcıyla kesti. Arabayı serbest bıraktı. O sırada Hektor yetişti, Nestor ’un işini bitirmek üzereydi ki Diomedes atıldı. Odyseus’a bağırdı: “Ne o korkaklar gibi kaçıyorsun. Dikkat et sırtına mızrak yeme! Çabuk gel buraya yaşlı adamı kurtaralım”. Ama Odyseus arkasına bakmadan gemisine doğru kaçıyordu. Diomedes, Aeneas’ tan çaldığı atlarla Nestor’a doğru koştu, “sen benim arabama gel, senin arabanı çocuklar alır getirir” dedi, yardımcıları koştu Nestor’un arabasına.

Nestor Diomedes’in arabasını sürerken, Diomedes Hektor’un sürücüsüne mızrak atıp devirdi. Bir başka sürücü atladı arabaya. Yunanlılar bastıracakken Zeus üzerlerine yıldırım düşürdü. Nestor “anlaşıldı, bugün Zeus bize başarı göstermeyecek, kader neyse o olur. Kimse kaderin üzerinde değildir. Döndür arabayı gidelim” dedi.

“Doğru dersin yaşlı bilge ama ben kendime kaçtı dedirtmem, Hektor benim için döndü kaçtı gemisine gitti derse, öleyim daha iyi” dedi.

Nestor, “Saçmalama, o öyle dese bile kimse inanmaz tüm Truvalılar gördü senin kahramanlığını” diyerek arabayı döndürdü gerisin geriye sürdü.

Hektor ve diğer Truvalılar peşlerinde bir yandan oklar mızraklar yağdırıyor bir yandan da bağırıyorlardı. “Nasıl da kaçıyorsunuz. Siz bizim duvarlarımızı hiçbir zaman aşamayacaksınız” Diomedes iki akıl olmuştu. Tam üç defa geri dönmeye teşebbüs etti üçünde de Zeus’un gökleri gürledi. Bugün zafer Truvalıların olacaktı, bu belliydi. Hektor arkadaşlarına bağırıyordu “Gün bizim, bugün bunları buradan süreceğiz, kazdıkları hendeği aşıp gemilerini yakacağız askerlerini öldüreceğiz, hiçbirine acımayın, hendeği geçince biri bana meşale getirsin. Bu akşam bu iş bitecek” dedi.

Hera sinirden titriyordu, Poseidon’a bağırdı, “Bu Yunanlılar sana ne armağanlar verdiler. Onlara hiç acımıyor musun? Hadi yardım et” dedi.

Poseidon şaşırmıştı “Sen ne diyorsun Hera? Biz hiç Zeus’a karşı gelebilir miyiz? O çok güçlüdür.”

Zeus’un verdiği güçle Hektor hendeği aşmış, gemileri yakmaya gelmişti. Fakat, Hera Agamemnon’ a cesaret verdi. Agamemnon adamlarına bağırmaya azarlamaya başladı: “Korkaklar, niye kaçıyorsunuz? Bir zamanlar dünyanın en güçlü ordusu bizdik. Lemnos’ da etleri yiyip, şarapları içerken övünüp duruyordunuz, bir Argoslu yüz, hayır iki yüz Truvalıya bedel diye.”

“Zeus Baba biz sana neler kurban ettik. Niye bize böyle yapıyorsun. Bari merhamet et. Askerlerim gemilerine binip burayı terk etsin. Daha fazla adam ölmesin” diyerek dua etti.

Agamemnon’un ağlayarak yakarması Zeus’u etkilemişti. Daha fazla Yunanlının ölmemesine karar verdi. Onları yüreklendirmek içim gökten bir kartal gönderdi. Kartalın pençesinde ceylan yavrusu vardı. Kartal Yunanlıların Zeus’a kurban sunduğu tapınağa yavruyu bıraktı. Bu defa Yunanlılar kazanacaklarına inandılar. Öyle ya Zeus onlara bir işaret yollamıştı. Hemen karşı saldırıya geçtiler. İçleri kin doluydu.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder