4 Aralık 2023 Pazartesi

Helen surların üzerinde

 


Savaş arabaları geri çekildi, atlı askerler atlarından indi, silahlarını yere bırakıp kendileri de oturdular. Hektor bu sözleşme için koyun kesilmesini istedi, şehre haber yollayıp, babası Kral Priam’ı meydana çağırttı.

Helen dantel işliyordu odasında üzerinde kırmızı bir elbise, işlediği dantelin motifleri kanlı savaş sahneleri. Hera haberci tanrı İris’i Helen’e gönderdi. İris Hektor’un kızkardeşi Laodice’ in kılığına girmişti. Helen’in odasına geldi. Dedi ki: “Gel güzel Helen, savaş durdu, askerler mızraklarını toprağa dikti, kalkanlarına yaslanıp dinleniyorlar. Paris ve Meneleos senin için savaşacaklar.” O anda Helen’in kalbine bir şey oldu, eski kocası Meneleos’u özlediğini hissetti. Memleketini, anne- babasını da özlüyordu. Sırtına bir şal aldı, meşhur Scaean kapısına koştu.

Truva’nın yaşlıları kral Priam’ın yanına oturmuş, savaş meydanını izliyorlardı. Helen’i görünce güzelliğiyle büyülendiler. Bu güzellik için savaşan adamlara hak verdiler. “Korkunç bir güzellik” dedi birisi. “Tanrıça gibi” dedi öbürü. “En iyisi Helen’i geri yollamak,” dedi bir başkası. “Çocuklarımız ve torunlarımızın iyiliği için”

Priam seslendi Helen’e “Gel kızım, otur yanıma, ben seni suçlamıyorum, Tanrıların işi bu başımıza gelen felaket. Gel yanıma, şurada duran savaşçı kim onu söyle. Krala benziyor”

“Sevgili babacığım, sana saygım sonsuz ama keşke ölseydim de oğlunu takip edip buralara gelmeseydim. Ailemi, arkadaşlarımı, eşimi, dostumu en önemlisi çocuğumu bıraktım. Şimdi büyümüştür. Ölsem daha iyi ama ağlıyorum sadece. Sorunuza gelince evet o Kral Agamemnon, Meneleos’un ağabeyi benim akrabam. Orada bir hayat vardı…Yoksa sadece rüya mıydı?” diye cevap verdi Helen.

“Şanslı adammış, şu orduya bak! Ben onun memleketine gitmiştim. Peki yanındaki kim, koç gibi?”

“İthaka’ lı Odyseus, büyük taktik ustası, herkesten daha kurnazdır.”

Antenor araya girdi, “Biliyorum, Truva’ya gelmişlerdi Meneleos ile birlikte seni geri götürmek için. O zaman konuştuk. Görünüşünden ilk bakışta akıllı olduğunu anlamazsın ama bir konuşmaya başlasın, herkesi etkiler”

Sonra Ajaks’ı gördüler ve diğer savaşçıları. Helen tek tek isimlerini saydı. “Evimize Menelaos’u ziyarete gelirlerdi. Herkes burada sadece iki ağabeyim yok aralarında. Onlar da bana edilen hakaretleri duymamak için gelmemişlerdir” dedi. Sustu gözleri daldı.

Onlar konuşurken biri geldi Kral Priam’ı çağırdı. Yaşlı adamın içinden bir ürperti geçti. “Hemen arabamı hazırlayın” dedi. Truva’nın kapıları açıldı, Antenor ile birlikte Priam çıktı arabasına bindi. Agamemnon ayağa kalkıp, onları karşıladı, Odyseus da yanındaydı.  İki taraf arasında antlaşma yapıldı Agamemnon bıçağını çıkardı, kurbanlık koyunu kesti. (Demek o zaman antlaşmalarda koyun kurban etme adeti varmış) Sonra Agamemnon ayağa kalkıp Zeus’a dua etti “Bu antlaşmamızı kutsa. Eğer Paris kazanırsa Helen’i tutacak, Menelaus kazanırsa Helen’i ve hazinelerini alıp götürecek. Truvalılar da bize savaş tazminatı ödeyecek.” dedi.

Kadehlere şarap dolduruldu sonra şarap toprağa döküldü. “Anlaşmaya uymayanın kanı bu şarap gibi toprağa aksın” dediler. Herkes dua etti.

Priam ayağa kalktı. Oğlu Paris ve Menelaus arasındaki bu düelloyu izlemeye kalbi dayanmayacaktı. ‘Kimin kazanacağını Zeus bilir” dedi, gitti.

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder